Bizim oğlan da hemen her çocuğun düştüğü “süper kahramancılık” tuzağına kısa süreli de olsa düştü. “Öyüncek adam” oldu evvelâ, sonra yarasa adam. Koltukların üzerinde atladı durdu. Ben ise hep bu süper kahramanların düşmanı rolünü üstlendim. Anımsıyorum, Kardeşim Furkan’la “süpermencilik” oynardık. Her çocuğun yolu bu uydurma kahramanlara çıkıyor anlaşılan. Oyunlarımızın tamamı Batı işgalinde değildi ancak. Cüneyt Arkın filmlerinden esinlenerek Battal Gazi oyunları...
İsmail Hakkı Aydın ile dolmakalem üzerine bir söyleşiden: Biz Trabzonluyuz. Trabzonlular silaha düşkündür. Sekiz, dokuz yaşlarında babamdan silah istedim. “Bana bir tane tabanca al,” dedim. “Olur oğlum,” dedi. Babam akşam bir kutu getirdi bana. “Al oğlum, tabancanı getirdim,” dedi. Açtım baktım hafif. Sonra açtım içinden bir kutu daha çıktı. Sonra içinden bir dolma kalem çıktı. Baktım, şaşırdım. Tabi, babam izliyor. Dedi...
Konya, Ilgın ile alâkalı bir blog yazısı paylaşmıştım epey zaman evvel. O yazıdan sonra Ilgın’da yaşayan yahut öğrenci, asker olarak Ilgın’a, Ilgın Cezaevine yolu düşmüş olan birçok kişiden mesaj aldım. Farklı zamanlarda, başka başka sebeplerle yolu aynı sokaklara, caddelere düşmüş olan insanlar aynı hikayede buluşabiliyorlarmış, gördüm. Konya, Ilgın Cezaevi’ne 2014 senesinde asker olarak gittim. Ilgın İlçe Jandarma’da görevli jandarma erlerinin bahçe...

My New Stories