Uzun yıllardır yiyecek ve içeceklerimi sırt çantama atıyor ve nereye gidersem yanımda taşıyorum. Ne yediğimi, içtiğimi biliyor ve daha sağlıklı beslenmiş oluyorum bu sayede. Evrak çantamın yanında bir de Decathlon’un 30 litrelik çantasını taşımak çoğu zaman zor geliyor ve hatta bakışları üzerime çekiyor olsa da alıştım. Buna değiyor. Her sabah, istisnasız, “kampa mı gidiyorsun, işe...
Yola çıkmayı seviyorum. Araçla olması şart değil. Hatta özellikle yürüyerek yol almayı seviyor ve tercih ediyorum. Yürümek başlı başına sıradışı bir eylem, bana kalırsa. Görmemizi, duymamızı, hissetmemizi sağlıyor. Durup nefeslenirken bile yürürken hücum eden düşünceler derlenip toparlanıyor. Benim için yürümek, hayatla başa çıkma eylemi. Ne zamandır yürümekle alakalı notlar alıyorum. Elbet bir yazıya dönüşecekler. Şimdi...
Mevsim yüzünü yeni yeni güze çeviriyorken deniz kenarında son kez bir kamp yapalım dedik. Deniz kabardığında, sular hırçınlaştığında zor oluyor konaklamak. Çantalarımızı hazırladık ve yola koyulduk. Rota oluşturuldu: Kandıra, Pembe Kayalar. Biz İzmit’te oturanlar için Kandıra hemen yanıbaşımızda olup da yazdan yaza anımsadığımız bir ilçe. Kendisini dışarıya gizlemiş, yazlıkçıların bildiklerinin çok ötesinde değerlere sahip, kıymetli...
Ara ara Stanley termoslarımla alakalı yazıyorum. İşe giderken, yola çıkarken, kamp ve diğer seyahatlerim için kullandığım çokça Stanley ürünlerim var.İlk aldığım kahve termosum Stanley Master serisi 532ml(18oz) hacmindeki mükemmel termos. Rengiyle, dokusuyla bambaşka bir serinin ürünü. Diğer bütün Stanley termosları için geçerli ürün özellikleri bu ürün için de geçerli. Sıcak ve soğut tutma süreleri değişiyor...
Korona süreci bilhassa evinden uzakta çalışanların günlük yeme-içme alışkanlıklarını değiştirdi. Kalabalıklardan uzak durma gayreti içinde olan bizler, çayı, kahveyi, yemekleri yanımızda taşımaya daha çok özen göstermeye başladık.Kahvemi ve yemeklerimi yanımda taşımaya Küre, Kastamonu’da çalışırken başlamıştım. İlçede bir lokanta ve bir de pideci haricinde yemek yiyebileceğimiz başka bir yer olmadığı için mecburen termos edinmiştik birkaç arkadaş.Önce...
Kamp için yahut şöyle bir sabah menemeni, çayı yapmak için doğaya çıktığımda gözüme takılan en kötü şey, yerde yakılmış ateşlerin izleri oluyor. Öyle bir iki yerde de değiller. Biri yakmış, diğeri de az ötesine… Bir diğeri de… Bu böyle gidiyor. Her yer kapkara ateş izi olana kadar devam edecek gibi. Halbuki yapılması gereken şey çok...
“Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 2008 yılında halkın hizmete açılan Seka Kampı, Sapanca Gölünün çevresine kurulmuş olup yaklaşık 40.000 m²’lik alanı kapsamaktadır. Tesis alanı kamp yapmaya uygun olup spor tesisine sahiptir. Bu sosyal alanın içerisinde voleybol sahası, futbol sahası ve basketbol sahası bulunmakta. Sapanca gölü kenarına kurulmuş iskeleler çevresinde manzaranın tadını çıkarabilir veya balık avlayabilirsiniz. Kendini...
Günlük yaşamımızda; ister şehirde olalım ister doğada, her an bir kazanın mağduru ya da şahidi olabiliriz. Kaza durumları kimi zaman dikkatsizliğimizden, kimi zaman önemsemememizden, zaman zaman da bizimle alakalı olmayan durumlardan dolayı ortaya çıkabilir. İş güvenliği alanında çalışan arkadaşların üzerinde çok durdukları mevzulardır, risk, tehlike, kaza üçlüsü. Gözlemleyebildiğimiz, öngörebildiğimiz ölçüde bizi kazaya sürükleyecek durumlara karşı...
Nereye gidersem gideyim çayın, kahvenin ihtiyacını duyuyorum. Evde, iş yerinde ya da doğada… Köydeyken kendimi yaylalara vurduğumda, şehir içerisindeki kaçışlarımda ya da çalışma aralarımda… Muhakkak ya termosa dolduruyor ya da ekipmanlarımı yanıma alarak çayımı, kahvemi demliyorum. Elbette ki en keyiflileri, sırtımı bir ayaca yaslayıp demlediklerim oluyor. Çay, memleketimizde kahve kadar eski olmamasına rağmen bütün içeceklerin tahtını...
Kamp tecrübelerim tüm hızıyla sürüyor. Şimdilik yakın yerleri tercih ediyorum. Şükür ki Kocaeli ilçeleri kamp için oldukça elverişli. Kartepe, Kandıra, Başiskele… Özellikle bu üç ilçe deniz ve dağ kampları açısından oldukça keyifli ve öğretici. Başiskele’ye doğru yola çıkıyoruz…Kamp alanına varmadan önce Yuvacık Barajı’nı en tepeden görebileceğimiz bir kafeye çıktık. Çamlıtepe Kafe. Sağ olsunlar, kamp için...