Öğretmen olarak üç yıl çalıştığım Kastamonu, Küre’den tayin olalı üç sene olmuş. Şu cümleyi kurmadan geçmeyeyim: Zaman su gibi akıp gidiyor. İnsan bazen bir şehri, mekânı geride bırakırken anılarıyla, duygularıyla orada kalmaya devam ediyor. Yıllar sonraki dönüşünde, yeniden karşılaşmasında fark ediyor insan bu aidiyeti. Yahut şöyle ifade edeyim… “Ben buradan tam olarak gidememişim” duygusunu. Samsun’dan...
Galen Leather ile tanıştığımda kış boyu kar altında kalan, karın yağmayı bilip, kalkmayı bilmediği bir dağ kasabasında, Kastamonu’nun Küre ilçesinde öğretmendim. Her gününü özlediğim Küre günlerimde bir meşgale edinmiş, “bir öğretmenin muhakkak dolma kalemi olmalı,” düşüncesiyle dolma kalemlere merak sarmıştım. Tabi meselenin kalemle bitmeyeceğini anlamam uzun sürmedi. Mürekkepler, kalemlikler… Genişledikçe genişledi ilgi alanım. İşte o...
Öğretmen atamaları dün gerçekleşti. Twitter’da şöyle bir dolanarak insanların atandıklarına dair mesajlarını gördükçe mutlu oluyorum! Atama dönemlerinde atanabilecek puana sahip olanlar için heyecanlı, puanı sınırlarda dolaşan arkadaşlar için ise tedirgin bir süreç yaşandı. Kolay değil. Atanacak puana sahip olup tercih yapmayacak olanları bile hesap ediyor insan bıçak sırtı durumlarda. 2015’in Eylül atamalarında benim puanım da...
Kastamonu, öğretmenliğimin ilk yıllarını geçirdiğim; ilk gözağrım. Eşim Merve’yi tanıdığım, evlendiğimiz ve evliliğimizin ilk yıllarına ev sahipliği yapan, Kocaeli’ye tayin olduktan sonra da her sene uğrayıp, misafiri olduğumuz kadim şehir Kastamonu. Memleketin her bir yanını saran felaketler Kastamonu’yu da vurdu. Her caddesini, her sokağını adım gibi bildiğim Küre, bir deniz nefesi çekelim içimize diyerek kendimizi...
İki kişi ayrıldığımız Kastamonu’ya üç kişi misafir olduk. Bir dosta kavuşmanın sıcaklığıyla karşıladı şehir bizi. Sanki hiç gitmemiş de bir iki haftalık tatilden evimize dönmüşüz gibi. Kolay değil. Eşimle tanıştığımız, evlendiğimiz, iş yerimize, okulumuza ulaşmak için her gün 60 kilometre yol katettiğimiz şehir Kastamonu. Her sokağında ayak izimiz, anılarımız var. Neredeyse iki sene olmuş gelmeyeli....
Ne vakittir Kastamonu hakkında yazmadığımı farkettim. Halbuki meslek hayatımın ilk ve en güzel yıllarını Kastamonu, Küre’de yaşadım. Elbette insan kaynaklı sorunlar oldu. Fakat günün sonunda her iş yoluna koyuldu. Kırgınlıklar bir demli çayla tamir olundu. Bilindik ifade değil midir; barışmayı bilmeyen kavga etmesin! Küre, Kastamonu’dan İnebolu’ya giden yolun üzerinde, küçük esnafları, büyük Eti Bakır’ı ve...
Kastamonu’nun yükseklerdeki ilçesi Küre’ye öyle her gün gidilmez. İşi olan gitsin ama gezmek, görmek için gidecek arkadaşlar ilçede neyin, hangi gün olduğuna illâ ki baksınlar. Küre, her şeyin bazı günlerde olduğu, yaşandığı bir ilçe. Kargo paketleri belli günlerde teslim edilir, ilçenin pazarı sadece pazartesileri kurulur, köfteci cuma günleri açmaz, döner ise pazartesi ve cuma asılır....
“Uyandım kar aydınlığındaO küçük kasaba uykuda” Böyle başlıyor Necati Cumalı’nın şiiri. Bir fotoğrafın ve yukarıdaki şiirin bana anımsattığı yere/duygulara yol alalım. … Kar, Küre’nin doğal örtüsüydü. Yağacağı zamanı biz bilirdik de yağınca kalkacağı zamanı paşa gönlü bilirdi. Bütün hazırlıklarımız kar’a göre olurdu. Hatta ayakkabı altına takılan çivili aparatlarımız bile vardı. Küre’de ya bayırdan inerdiniz yahut...
Anadolu’da memurlar için ilk atama yerleri vardır. Küçük ilçelerdir, mecburi hizmet bölgeleridir ama hayatınız boyunca bir daha karşılaşamayacağınız güzellikte tecrübeleri size. Büyük şehirlere tayin olduğunuz zaman aklınız hep oralarda kalır. Küre benim ve birçok arkadaşım için böyle bir yerdi. Ekmeğini yedik, suyunu içtik, işimizi yaptık ve vedalaştık. Vedalaşırken şöyle bir düşündüm, Küre’de ne yapabildim, diye....
Zamanının önemli bir kısmını bir şehirde geçirmiş ve o şehir önemli adımlar atmana vesile olmuşsa, şehri unutman zor olur. Belki orada yaşarken şikayetlenirsin ama şehirden gittiğinde sadece gittiğini sanırsın. Şehir senin içinde yer etmiştir oysaki. Benim için o şehir Kastamonu. Esnaflıktan öğretmenliğe geçtiğimde bana kucak açan, eşimle tanışmama vesile olan, hatta hepsinden evvelinde askerliğimin acemi...