Tag

mühür

Dünden Bugüne “Mühür”

Mührün tarihi ile alakalı araştırmaları okuyorum bir süredir. Genel kanaat, mührün mülk edinmeyle, sahiplenmeyle hayatımıza giren bir araç olduğu yönünde. Farklı farklı nesnelerden üretilen mühürler, “bu benimdir, ilişmeyin!” denilerek basılmışlar. İlk zamanlar ateşte sertleştirilen kilden üretilen mühürlerde yazıdan evvel desen, yazıyla birlikte de harfler kullanılmış. Bir ürünü, malı damgalamak sahiplik belirtmek için yeterliymiş. Mektupların, özel...

Ne yak mektubun ucunu…

“Sevgili dost…” diye başlıyor Ali Ural’ın Posta Kutusundaki Mızıka kitabı ve devam ediyor: “Bir zarfı açmak kadar kalbi titreten ne vardır. Zarf mahremiyettir, mahrem olmasa da satırlar. Bir köşeye çekilinir, yalnız okunur mektuplar.” Okumak kadar, yazmak da mahremiyet ister. Hatta öyle ki, zihnimizi işgal eden kişilerden ve olaylardan da müsaade istemek gerekir. Kelimelerin de ödünç...

My New Stories