Herbin Rouge Caroubier mürekkebe dair yazmadan evvel Herbin’in kendisine bir göz atalım. 1670 yılında Paris’te temelleri atılan Herbin, dolma kalem mürekkebi denildiğinde akla gelen en eski ve köklü isimlerden biri. Üç buçuk yüzyıllık geçmişiyle Herbin, sadece bir marka değil, aynı zamanda yazı kültürünün Avrupa’daki evrimini belgeleyen sessiz bir tanık. Kaligrafiden diplomatik yazışmalara, özel mektuplardan günlük notlara kadar pek çok alanda kullanılan Herbin mürekkepleri, bugün de hem geleneksel hem modern yazım alışkanlıklarına hizmet etmeyi sürdürüyor.
Herbin’in “La Perle des Encres” yani “Mürekkep İncileri” serisi, markanın doğal tonlara duyduğu saygıyı simgeliyor. Bu seride yer alan Rouge Caroubier, doğadan aldığı ilhamla yazıya dökülen bir kırmızı tonu. Adını Akdeniz kıyılarında yetişen ve gövdesinden kırmızımsı meyveler sarkan keçiboynuzu ağacından (caroubier) alan bu mürekkep, isminin aksine koyu kahverengiye değil, yumuşak ve neşeli bir kırmızıya çalıyor. Rouge Caroubier, kırmızının hırçın ve agresif tonlarını değil; daha çok doğada güneş ışığında kızaran nar çiçeğini, yazın sonundaki olgun meyveleri hatırlatıyor.
Peki bu mürekkep neden dikkat çekiyor? Öncelikle Rouge Caroubier, kırmızı mürekkeplerin genelde yaptığı gibi bağırmıyor. Dikkat çekici ama rahatsız edici değil. Tonu mercana çalan bir canlılığa sahip olsa da, yazıya geçtiğinde pastel bir yumuşaklığa bürünüyor. Özellikle dolma kalemlerde Medium ya da Broad uçlarla kullanıldığında renk tonlamaları (shading) oldukça belirgin hale geliyor. Kalem kâğıda her dokunduğunda rengin açık ve koyu geçişleri gözle görülür bir dansa dönüşüyor. Özellikle Tomoe River veya Rhodia gibi kaliteli kâğıtlarda bu geçiş çok daha estetik bir biçimde ortaya çıkıyor. Bu da onu sadece bir mürekkep değil, aynı zamanda görsel bir deneyim haline getiriyor.
Akışkanlık açısından Rouge Caroubier, Herbin’in tipik karakteristiğini taşıyor: sulu, hafif ve nazik. Kuru yazan kalemlerde bile tıkanmadan akar; dolayısıyla vintage kalemlerle de sorunsuz kullanılabilir. Islak yazan kalemlerde ise biraz dikkatli olmak gerekebilir çünkü fazla akış bazen kağıt üzerinde gölgelenmeye (show-through) neden olabiliyor. Ancak iyi bir dolma kalem kağıdı kullanıldığında bu tür sorunlar minimize ediliyor. Kuruma süresi ise Medium uçlarda ortalama 10–15 saniye civarında. Stub veya Broad uçlarla yazıldığında 20 saniyeye kadar çıkabiliyor. Bu nedenle solak kullanıcılar için hemen her ortamda uygun olmayabilir; hızlı not almada sabır gerekebilir.
Rouge Caroubier’in en büyük eksisi ise suya karşı neredeyse hiç direnç göstermemesi. Üzerine su damladığında hızla çözülüyor ve yazılan metnin silik bir hayaleti kalıyor geride. Bu da onun resmi evraklarda ya da arşiv amaçlı belgelerde kullanılmasını pek mümkün kılmıyor. Ancak duygusal mektuplar, günlükler, not defterleri ve yaratıcı yazım için biçilmiş kaftan olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü bu mürekkebin dili gürültülü değil, içli. Kağıt üzerinde bıraktığı iz bir kelimeden fazlası; o kelimenin duygusuyla birlikte yazıldığı ânın yansıması gibi.
Herbin’in klasik 30 ml’lik mürekkep şişesi, estetikten çok işlevselliğe dayalı bir tasarıma sahip. Küçük çentiği sayesinde kalemi dinlendirmek ya da sabitlemek kolaylaşıyor. Ancak şişe ağzının dar olması, pistonlu kalem kullanıcıları için pratiklikten uzak bir deneyim yaratabiliyor. Buna rağmen Rouge Caroubier’in kendine özgü tonu, bu küçük zahmeti göze aldıracak denli hoş bir yazım sunuyor. Şişenin etiketi sade; üzerinde el yazısını andıran bir fontla “Rouge Caroubier” yazmakta ve rengin küçük bir damlası örnek olarak yer almakta. Ben ise rengin 10 ml şişesini kullanıyorum. Bana kalırsa Herbin’in en güzel yanı 10 ml’lik şişelerde alabiliyor olmamız.
Bu mürekkebi elbette sınav kağıtlarını okurken kullanıyorum. Öğrencilerin yazılı notlarını artıran bir etkisi var.
Herbin Rouge Caroubier, dolma kalem mürekkebi dünyasında iddiasız ama unutulmaz bir seçenek. Onunla yazmak, yalnızca kelimeleri kâğıda geçirmek değil; aynı zamanda onları bir renge büründürmek, sessizce vurgulamak ve hafifçe duyguyu artırmak demek. Göz alıcı bir gösterişten uzak ama yazının ruhuna dokunacak kadar zarif. Eğer bir kırmızı arıyorsanız, ama o kırmızının bağırmasını değil, fısıldamasını istiyorsanız; Rouge Caroubier tam da aradığınız renk olabilir.
