Galen Leather ile tanıştığımda kış boyu kar altında kalan, karın yağmayı bilip, kalkmayı bilmediği bir dağ kasabasında, Kastamonu’nun Küre ilçesinde öğretmendim.
Her gününü özlediğim Küre günlerimde bir meşgale edinmiş, “bir öğretmenin muhakkak dolma kalemi olmalı,” düşüncesiyle dolma kalemlere merak sarmıştım.
Tabi meselenin kalemle bitmeyeceğini anlamam uzun sürmedi. Mürekkepler, kalemlikler… Genişledikçe genişledi ilgi alanım.
İşte o zamanlarda… Kalemin yanısıra mürekkep ve kalemlikleri de incelerken yolum kesişmişti Galen Leather’dan Yusuf Bey ile. Telefonla ulaşıp iki adet tekli deri kalemlik siparişi vermiştim. Hatta telefonda bir indirim kaptığımı da anımsıyorum. Sene 2016 yahut 2017’ydi.
Üzerinden yıllar geçti, Galen Leather epeyce yol aldı, dünyaya mal satan bir firmaya dönüştü.
Yolu açık olsun.
Alışverişlerime devam ediyorum. Birçok defter ve kalemlik, dolma kalem aksesuarı aldım, almaya devam ediyorum.
Benim için kıymetli bir firma çünkü ben bu şirketin serüvenine şahit olmuş bir müşterisi olarak görüyorum kendimi. Telefonda ilk kez konuştuğumda merakımı gideren, nazik bir sesin hatırını taşıyorum üzerimde.
Yazma serüvenimde defterleriyle, kalemlikleriyle, araç gereçleriyle Galen’in yeri başkadır.