DOLMAKALEM VE ÖTESİ

Değerli kalemsever Gökçe Ünar ve kitabı “Dolmakalem ve Ötesi” ile tanışmamıza 2023 yılının penfest‘i vesile oldu. Kalemseverlerin gündemi bir anda Dolmakalem ve Ötesi kitabı oluverince biz de kayıtsız kalamadık ve Kocaeli’deki kalemseverlerin tanışmalarına, buluşmalarına önayak olan Onur Çetinkaya hocamın öncülüğünde sipariş ettik.

“Bir yavaşlama ve sakinleşme manifestosu” üst metni ile sunulan kitapta Gökçe Hanım henüz sipariş esnasında notunu ve imzasını hangi renk mürekkeple kaleme alacağının tercihini okuyucuya bırakarak yolun başında ağzımıza bal çalmayı başarıyor.

Kitabın daha başında Gökçe Ünar’ın el yazısının güzelliğinin dikkat celbettiğini; hâliyle “Modern hayatın baş döndürücü hızına ve koşturmacasına bir direnişi simgeliyor benim için dolmakalem” cümlesi ile başlayan el yazısı sayfanın kitabın kalanından daha ağır bastığını ifade etmek istiyorum.

Dolmakalem ve Ötesi’nde kalem, mürekkep ve kâğıtlara dair teknik bilgilerin sunulduğu uçlar, mekanizmalar, dolum sistemleri gibi bölümlerle birlikte el yazısının önemi, yeni başlayan kalemseverlere tavsiyeler ilgi çeken başlıklardan. Ünlü edebiyatçıların kullandıkları kalemler bahsinin işlendiği bölüm ise Sailor ile tanıştığım zamana götürüyor beni. Haruki Murakami okurken Sailor kaleme tesadüf etmiş, kitaba birkaç dakika ara vererek o zamanlar görev yaptığım Küre, Kastamonu’ya kalemi sipariş etmiştim.

Dolmakalemi merkeze alan ve bütün kalem aksesuarlarını masaya yatıran “Dolmakalem ve Ötesi” bir boşluğu dolduruyor. Etrafta dağınık hâlde bulunan kalem, kâğıt ve mürekkeplere dair bilgileri iki güzel kapağın arasında toplayarak kitaplığımın güzide bir köşesinde kendisine yer buluyor.

Dolmakalemler hayatı yavaşlatmanın, analog yaşama kaçışın simgesi oldular. Kişisel kullanımın ötesine geçerek bilhassa sosyal medya üzerinden organize edilen buluşmaların (hatta buluşkaların) öznesi oldu kalemler ve bizlerin tanışmalarına, bir muhit oluşmasına sebep oldular.

Bu noktada rahmetli Haluk Dursun’u anmadan geçmeyeceğim. Merhumun “Gençlerle Hayat Bilgisi” kitabında geçen Kalemsiz Kalemiyye yazısında geçen “Sadece yazmak için de değil, zevk sahibi insanlar giyim kadar taşınan dolma kalemin de rengi, tipi, şekliyle bir tarz sahibi olurlardı.” cümlesindeki insanların yeniden gözlendiği günlerden geçiyoruz çok şükür.

Gökçen Ünar’a teşekkür ederken dolmakaleme emek veren, hayatımızda yer edinmesine vesile olan, kalem söz konusu olduğunda dinmeyecek bir heyecana kapılan değerli kalemseverlere de teşekkürü borç biliyorum.

Related Posts

My New Stories