Sakarya Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi kantini pek meşhurdu. İİBF kantiniyle yarışırdı. Aynı kulvarda değil elbet. TEF binasına giren ilk iş kantine atardı kendini. Haluk abi çayı doldururken “54 az, çaylar tazeee” diye haykırırdı. Veli dayı da o sıra ızgaradaki tavukları ekmeğin arasına doldururken muziplik yapacağı öğrencilerin ekmeklerine bolca acı biber saklardı. Oturup izlerdi sonrasında, kimin...
Küre’ye adım attığınızda bütün yolların sizi vardıracağı yer Akşemseddin Camii’dir. İlçenin tam göbeğinde beldenin tapu senedi gibi durur asırlardır.Küre Camikebir Mahallesi’nde bulunan Akşemseddin Camii, Fatih Sultan Mehmed Han’ın defterdarı Hoca Şemseddin tarafından 1473 yılında yaptırılmış. Başka rivayetler de var ama Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın internet sitesindeki ve cami girişindeki bilgi bu yönde. Sıralı moloz taş...
Yeni taşındığım evden en fazla beş dakika uzaklıkta, Gölkay Park olarak da bilinen Bıçkıdere Göleti.Gün ikindiyi bulup, hava serinledi mi kendimi attığım Gölkay Park bir spor ve etkinlik alanı olarak planlanmış.Bazı etaplarının temel atmalarında bulunmuştum. Bir kış günü dize kadar çamura batıp temel atma alanına vardığımız Gölkay Park, bugün bütün Kocaeli’nin vakit geçirmek için geldiği...
Zaman zaman geriye dönüp baktığımda bazı anıları yaşandığı şekliyle hatırlamakta zorluk çekiyorum. Bazen zamanlar, bazen isimler yer değiştirebiliyor. Bazen de hikayede ufak tefek oynamalar oluyor. Zihnimiz anıları yoğura yoğura en güzel, en hatırlanmaya değer hâle getiriyor vakit geçtikçe. Yaşandığı gibi hatırlansa çoğu şey, geçmiş zamanların yükü hiç inmezdi omuzlarımızdan. Anılar güvenli bir liman, sığınılacak bir...
Kastamonu’da yaşadığımız üç yılın son ikisinde Küre’ye her  gün Kastamonu merkezinden yol aldık. Yol 60 kilometrenin biraz üzerindeydi. Daday yolu sapağından, Küre’ye. İlk zamanlar ellerimize birer kitap alıp yolu başlarımızı kaldırmadan tamamlıyorduk. Her gün ayrı bir mevsimin izlerini taşıyan, yazdan, güze; kıştan, bahara dönen tabiatın içinden geçip gidiyorduk Küre’ye. Yol boyunca okuyorduk. Okumak güzeldi. Ama...
Çocukluğumdan hatırlıyorum, sabah namazının peşinden Tosya’ya doğru yola çıkışımızı. Belki iki – üç ayda bir… Yola çıkıyor, Bolu Dağı’nda kahvaltıya oturuyor, öğlen vaktinde de Tosya’da Muhtarın Yeri’nde kuyu kebabına yetişiyorduk. Beni ilgilendiren kısmı bu kadardı. Babam içinse Tosya, esnaf arkadaşlarını ziyaret etmek, yeni model kapıları beğenmek, kontraplak ve başka başka ürünleri seçip sipariş vermekti. Tabi...
Kastamonu toprakları milattan öncesine dayanan tarihiyle yerin her aşamasında bizlere başka başka medeniyetlerin izlerini sunan bir şehir. Nereyi kazarsanız başka bir tarih dönemine denk geliyorsunuz. Kazmaya da gerek yok. Bir sokaktan geçerken yüzyıllar aşabiliyorsunuz.Küre de Kastamonu’nun tadına doyulmaz bir ilçesi. Söylenen o ki, Paflagonyalılardan beri yaşanılan, maden kaynaklarından dolayı da hep gözde olan bir belde....
Elden gidince kıymet bilen milletiz. Ardından “hey gidi,” demeyi severiz. İmkânlar ölçüsünde ailece ülkemizin güzelliklerini görmeye çalışıyoruz. Epeyce şehir dolaştık. Hatıralar biriktirdik. Hafta sonları ise direksiyonu yakın şehirlere kırıyoruz. Kastamonu’dayken Sinop, Ankara, Çankırı, Bartın, Karabük’tü. Şimdi ise Bursa, Sakarya, İstanbul… Bu hafta sonu gözümüze Sakarya’yı kestirdik. Amacımız ormana gitmek bir iki saat yürüyebilmekti. Hava da...
1 2 3 4

My New Stories