Velhasıl, Ziyadesiyle Yıprandık

2020 senesini anlatmak için bir cümle kurmam gerekseydi Kastamonu, Küre Akşemseddin Camii’nin dış duvarına gençlerin yazdığı, yıllarca önünden geçtiğim duvar yazısındaki cümleyi kurardım.

2020’ye yurt dışı seyahatimizin hazırlıklarını yaparak, heyecanını yaşayarak girdik. Eşimle birlikte vizeydi, valizlerdi derken Ocak’ın ilk günlerini geçirdik. Sonrasında İngiltere’ye gittik.

2020 bizim için güzel başlamıştı.

O sıralarda virüs söylentileri yeni yeni çıkmıştı. Ne olduğunu bilemiyorduk ama gözümüz haberlerdeydi. Çekik gözlü arkadaşlara temkinli yaklaşıyorduk. Londra, Oxford, gezdik durduk. Hayat henüz normaldi.

Döndüğümüzde biraz daha netleşmişti fotoğraf. İlk vakalar göründüğünde bütün ülke korku filmi setine döndü. Küçümseyenler de oldu. Daha ne olduğu belli değilken, “grip de öldürüyor, o kadar abartmayın, gelir geçer,” diyen uzmanlar peyda oldu izlenmeyen tv kanallarında.

Sonrası bildiğimiz gibi… Her gün vakalar, ölümler… Tablolarla uyanıp, tablolarla uyuduk. Hâlen de değişen bir şey yok.

Okullar kapandı, kısıtlamalar başladı.

Okulların kapanmasıyla biz öğretmenler için zorlu bir süreç başladı. Yüz yüze eğitimden uzaktan eğitime geçişi çabuk ve başarılı bir şekilde sağlamamıza rağmen hiçbir şey sınıfların yerini tutmadı. Uzaktan eğitimde epeyce yol katetmemize rağmen sınıflara dönmenin hasretini çekmeye devam ediyoruz.

PANDEMİ SÜRECİ NASIL GEÇTİ?

Korona ile alakalı şu oldu, bu oldu, sayılar şöyle seyretti diyerek istatistik bilgisi vermeyeceğim. Okullar kapandıktan sonra uzunca bir süre evde kaldık. Bu süreçte ben neler yaptım?

Her zaman “ah vaktim olsa, şu eğitimi tamamlardım,” dediğim eğitimler vardı. Udemy üzerinden onları tamamladım. Photoshop, Illustrator ve InDesign eğitimleri. Bunların yanısıra Excel ile alakalı kurslara bakındım. Ucu bucağı olmayan alanlar. Ne kadar yol alsam, önümde daha da yol olduğunu gördüm. “İşimi görecek kadar” öğrenmem yetti bu süreçte. Ara ara üzerine eğiliyorum özellikte Adobe Illustrator’un.

Bunlar benim için altın değerinde eğitimler oldu. Udemy’de başlayamadığım yalnızca İngilizce eğitimleri oldu. Halbuki İngiltere’de üç beş kelime toparlayıp cümle kurmaya çalışırken “hele bir döneyim, bir dahaki gelişime kadar ben bu dili çözeceğim!” diye çok kararlı bir şekilde niyetlenmiştim. Belli ki saman aleviymiş. Geçtiğimiz bir sene içerisinde epeyce yol katedebilirdim oysa ki. (2021 planları içerisine aldım, 2021’in sonunda yine hayıflanmam umarım.)

Kursların yanısıra okumalarım da iyi gitti. Özellikle merakımı celbeden birkaç konu hakkında epeyce okuma imkânı buldum. Bu konuları, başlıkları, kitapları ayrı bir yazıda konuşuruz.

TAŞINDIKÇA TAŞINDIM

Okumak, yazmak, öğrenmek… Bunlar güzel ama bir de ev işleri vardı elbet. Kartepe ilçesinden İzmit’e taşındık, Mayıs ayında. Korona tablolarında yer almamak için çabaladığımız bir dönemde ev taşımak zorunda olmanın tedirginliğiyle taşıdık eşyaları.

Derken Mehmet Selim girdi hayatımıza. 2020’nin bütün kötülüklerini tek kalemde silen bir güzellik…

Sonraki süreçte bütün gündemimiz evladımız, Mehmet Selim oldu. Bu başka bahis. Taşınma hadisesine döneyim…

Kartepe’den İzmit’e taşındım ama yetti mi? Elbette hayır. Evimiz güzeldi fakat aileye daha yakın olabilme fırsatı çıktığı için taşınmanın yedinci ayında başka bir eve geçtik. Bir senede ikinci kez taşınmak belki çok yormazdı ama yeni taşındığım evde epeyce tadilat yapmamız gerekti. Laminat, kapı, mutfak, fayanslar, duvarlar… Ne varsa değişti. Bu süreçte yıkılmamak için epeyce direndim.

Ustalarla iyi bir frekans yakalamanın faydasını çok gördüm. Bazı işler kendiliğinden yürüdü. Sağ olsun ustalar, kırmadılar, her işe el attılar. (Usta öven belki ilk kişiyimdir. Genelde kötü anılar dökülür ortaya usta dendiğinde.)

Bir sene içerisinde iki kez ev taşımak ve tadilatla uğraşmak “ziyadesiyle yıprattı.”

2020’NİN MUHASEBESİ

Vaktim olsa neler neler yaparım, demenin yersiz olduğunu, vakit olsa da işlerin yapılamadığını, çoğu şeyin ertelenmeye devam ettiğini gördüm.

Okumalar tamam ama kişisel yaşamımın notlarını, güncesini tutmakta çok ihmalkar davrandım. Halbuki şahsi tarihim benden sonra gelecek fertler için bir aile bilgisi olacaktır. Sorunca söylenemeyecek, geçilecek şeyler kağıt üzerinde ifade edilmelidir. 2021’in ilk gününden itibaren kalemlerime mürekkep çektim ve bu seneyi ihmal etmeyeceğime dair kendimle sözleştim.

Çalıştığım yer değişti. Okulda olsam haftada bir gün okula gitmem yeterli olacakken her gün işe gidiyorum. İşe gitmek iyi geliyor. Uzaktan eğitim yapan meslektaşlarım gerçekten zorlu bir iş başarıyorlar. Evdeler ama derslerinin art arda dizilmesinden ötürü kalkıp öğle yemeği yemeye vakit bulamıyorlar. Her birine emeklerinden ötürü başarı belgesi verilmeli.

2020 hakkında yazdıkça yazılır. Kısa bir veda yazısı olmuş olsun bu yazdıklarım. 2020’de yaşadıklarımızın bana yansımasını ifade edecek olursam:

“Velhasıl, ziyadesiyle yıprandık,” demem kâfî olurdu.

2021’e ise kuraklık haberleriyle girdik. Bakalım, neler yaşayacağız.

Related Posts

Leave a Reply