Küre’ye adım attığınızda bütün yolların sizi vardıracağı yer Akşemseddin Camii’dir. İlçenin tam göbeğinde beldenin tapu senedi gibi durur asırlardır.Küre Camikebir Mahallesi’nde bulunan Akşemseddin Camii, Fatih Sultan Mehmed Han’ın defterdarı Hoca Şemseddin tarafından 1473 yılında yaptırılmış. Başka rivayetler de var ama Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın internet sitesindeki ve cami girişindeki bilgi bu yönde. Sıralı moloz taş...
Memleketimizin siyasetine bir dönem damgasını vuran üç kişiden biri, Bülent Ecevit, nam-ı diğer Karaoğlan’ın soyadından bahsedeyim bugün. Kastamonu’da yaşadığım yıllarda rahmetlik Ecevit’in adını verdiği bir Ecevit Hanından ve çorbasından bahsederdi Kastamonulu arkadaşlar. Ben de “aaa, ne güzel,” der, geçerdim. Geçtiğimiz günlerde bir kitapta yeniden görene kadar da aklıma hiç getirmemiştim konuyu. Kitap, Mustafa Çolak’ın Bülent...
Kastamonu’da yaşadığımız üç yılın son ikisinde Küre’ye her gün Kastamonu merkezinden yol aldık. Yol 60 kilometrenin biraz üzerindeydi. Daday yolu sapağından, Küre’ye. İlk zamanlar ellerimize birer kitap alıp yolu başlarımızı kaldırmadan tamamlıyorduk. Her gün ayrı bir mevsimin izlerini taşıyan, yazdan, güze; kıştan, bahara dönen tabiatın içinden geçip gidiyorduk Küre’ye. Yol boyunca okuyorduk. Okumak güzeldi. Ama...
Çocukluğumdan hatırlıyorum, sabah namazının peşinden Tosya’ya doğru yola çıkışımızı. Belki iki – üç ayda bir… Yola çıkıyor, Bolu Dağı’nda kahvaltıya oturuyor, öğlen vaktinde de Tosya’da Muhtarın Yeri’nde kuyu kebabına yetişiyorduk. Beni ilgilendiren kısmı bu kadardı. Babam içinse Tosya, esnaf arkadaşlarını ziyaret etmek, yeni model kapıları beğenmek, kontraplak ve başka başka ürünleri seçip sipariş vermekti. Tabi...
İlkokula başladığım zamana denk geliyor dükkana çırak yazılışım. Hafta içlerinde düz ve eğik çizgi çekmeyi, hafta sonlarında da dükkanda kapılara çıta çakmayı öğrendim. Her tamamladığım çıta takımı için alacak defterime okulda öğrendiğim gibi çizik çekiyordum. Her çizik kaç kuruşa karşılık geliyordu, hatırlamıyorum. Ama babama defterimi götürdüğümde, emeğimin karşılığını fazlasıyla alıyordum. Torpilli çıraktım, anlayacağınız. Okul ve...
“Sevgili dost…” diye başlıyor Ali Ural’ın Posta Kutusundaki Mızıka kitabı ve devam ediyor: “Bir zarfı açmak kadar kalbi titreten ne vardır. Zarf mahremiyettir, mahrem olmasa da satırlar. Bir köşeye çekilinir, yalnız okunur mektuplar.” Okumak kadar, yazmak da mahremiyet ister. Hatta öyle ki, zihnimizi işgal eden kişilerden ve olaylardan da müsaade istemek gerekir. Kelimelerin de ödünç...
Kastamonu toprakları milattan öncesine dayanan tarihiyle yerin her aşamasında bizlere başka başka medeniyetlerin izlerini sunan bir şehir. Nereyi kazarsanız başka bir tarih dönemine denk geliyorsunuz. Kazmaya da gerek yok. Bir sokaktan geçerken yüzyıllar aşabiliyorsunuz.Küre de Kastamonu’nun tadına doyulmaz bir ilçesi. Söylenen o ki, Paflagonyalılardan beri yaşanılan, maden kaynaklarından dolayı da hep gözde olan bir belde....
2016 yılında Şubat ayı öğretmenlik atamaları için tercih yaparken beni tarihsel, kültürel ve insani olarak besleyecek bir şehrin arayışına girdim. Yaşadığım şehre yakın ya da uzak olması fark etmeksizin bir sıralama yaptım. Doğu Karadeniz’den İç Anadolu’ya, Batı Karadeniz’den Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya… Yozgat’tan Hatay’a, Trabzon’dan Mardin’e… Askerliğimin acemi birliğini Kastamonu’da yaptığım için Kastamonu’yu da ilave...
Haftasonu gezilerimizden birini de Samsun, Vezirköprü’deki Şahinkaya Kanyonu’na ayırdık. Kastamonu’dan üç araçla yola çıktık. Hedefimizde önce Şahinkaya Kanyonu’nu, sonrasında ise Samsun tarafındaki yerleri gezmek vardı. Vezirköprü, Samsun’un bir ilçesi olmaktan daha çok, her an il olabilecekmiş gibi… Hem Samsun’a uzak hem de kendi kendine yeten bir yer. Kastamonu’da Doğanyurt ve Cide’ye hiç gitmeyen Kastamonulular olduğu...