MEB AKUB: Gönüllü Öğretmenlerin Sessiz Kahramanlığı

MEB AKUB: Gönüllü Öğretmenlerin Sessiz Kahramanlığı

Türkiye, coğrafi yapısı itibarıyla doğal afetlere oldukça açık bir ülke. Depremler, seller, yangınlar ve heyelanlar ülkenin dört bir yanında zaman zaman hayatı durma noktasına getirmekte. Bu gerçeklik, sadece profesyonel ekiplerin değil, toplumun her kesiminin afet bilinciyle donatılması gerektiğini ortaya koyuyor. İşte tam da bu noktada birçok gönüllü teşekkül ile birlikte Millî Eğitim Bakanlığı Arama ve Kurtarma Birimi, yani MEB AKUB devreye giriyor. MEB AKUB, sadece bir arama kurtarma teşkilatı değil; aynı zamanda gönüllülüğün, sorumluluğun ve fedakârlığın ete kemiğe bürünmüş hâlidir.

MEB AKUB’un en dikkat çekici yönlerinden biri, tamamıyla öğretmenlerden oluşmasıdır. Öğrencilere sınıflarda bilgi ve değer kazandıran öğretmenler, aynı zamanda afet anlarında sahada can kurtaran gönüllü ekipler olarak da görev alıyor. Bu durum, öğretmenliğin sadece akademik değil, aynı zamanda toplumsal bir misyon taşıdığını da gözler önüne seriyor.

2021 yılında resmen kurulan MEB AKUB, kısa sürede önemli bir yapılanma içine girmiştir. Türkiye genelinde hemen her ilde faaliyet gösteren ve sayıları 10 bini aşan gönüllü öğretmenden oluşan bu gönüllü yapı, Millî Eğitim Bakanlığı ile AFAD’ın iş birliğiyle güçlenerek büyümekte ve gerek deprem tatbikatlarında, gerekse kayıp vakalarındaki organize olma hızı ve iş yapma disiplinleriyle kendilerini göstermektedirler. Gönüllüler, hem teorik hem de pratik birçok eğitimden geçmekte; temel arama kurtarma, ilk yardım, yangınla mücadele, tahliye ve psikososyal destek konularında donanım kazanmaktadır. Böylece afet anlarında sadece fiziksel değil, duygusal desteğe de hazır bireyler olarak görev yapmaktadırlar.

Özellikle 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli büyük depremler, MEB AKUB’un önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Depremin ardından hızla bölgeye ulaşan gönüllü öğretmenler, arama kurtarma faaliyetlerine katılmış, depremzede çocuklara ve ailelerine psikolojik destek sağlamışlardır. Bu durum, “öğretmen” kimliğinin kriz anlarında nasıl birer kahramana dönüştüğünün somut bir göstergesidir.

MEB AKUB, aynı zamanda toplumda afet bilinci oluşturmak adına okullarda tatbikatlar, eğitim seminerleri ve bilinçlendirme çalışmaları yürütmektedir. Öğrencilere küçük yaşlardan itibaren afet anında nasıl davranmaları gerektiği öğretilirken, öğretmenler de bu süreçte aktif rol almaktadır. Böylece afetlere hazırlıklı bireyler yetiştirilmektedir.

Sonuç olarak, MEB AKUB sadece bir kurum değil, toplumsal dayanışmanın en güzel örneklerinden biridir. Gönüllülük ruhuyla hareket eden öğretmenlerin, eğitim alanındaki rollerinin yanı sıra, afet anlarında sergiledikleri cesaret ve fedakârlık, bu yapının ne kadar değerli olduğunu açıkça göstermektedir. Daha güvenli ve bilinçli bir toplum için, MEB AKUB gibi gönüllü yapıların desteklenmesi ve yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır. Çünkü afetler kaçınılmaz olabilir, ama hazırlıklı olmak elimizdedir.

Bu MEB AKUB yazısı bir başlangıç olsun. Benim de içerisinde bulunduğum ve Muhammet Ertop ile KOCAELİ ekibinin fedakarlık ve gayretleri ile yürüyen MEB AKUB KOCAELİ’nin çalışmalarıyla ilgili yazılarla konuyu ele almaya devam edeceğim.