Öğrencilerimle depolama ürünlerinin tarihçesi hakkında konuşuyoruz. Eski ürünleri gördüklerinde epeyce şaşırıyorlar. On beş yaşında gençler. Ellerine hiç disket almamışlar meselâ. Terabaytlar dünyasına gözlerini açmışlar. Bizden eskileri bırakın, bizim yaş grubumuzun kullandıkları bile onların gözünde müzelik şeyler.

     İlk kez bilgisayar başına geçtiğimde siyah bir ekranın karşısında oturmuştum. Ms-Dos. Kullanmam gereken komutları yazdığım kağıtla disketleri aynı kutuda muhafaza ediyordum. Ortaokulda ne büyük şans ki bilgisayarları olan bir okulda okudum. Tabi çok kurcalamamıza müsaade edilmiyordu. Ne gösterilirse o… 

     Kaçak işlerimiz yok muydu? Vardı elbette! Disket kutusunda iki disket vardı ki hoca mola verdiğinde hemen kutudan çıkarırdım. Biri Dangerous Dave, diğeri de Mario disketi. Ataride oynadığım Mario’yu bilgisayarda oynamak ne büyük zevkti!

     Sonra Windows ile tanıştım. Windows 3.1’i kurdular. Kaç disketle kuruluyordu sahi?

     Hangi sürüm kurulursa kurulsun, ben hep Mario oynadım. Atari zamanlarımdan beri… 

     Halen de oynamaya devam ediyorum. Mobil sürümünün çıkacağı söylentisi yayıldığında epeyce heyecanlanmıştım. MARIO RUN, mobil oyun dünyasında sarsıcı bir etki yapamadı belki ama maziyi canlandırması bile yeterliydi. (Oyunu bitirdiğimi söylememe gerek yok sanırım.)

     …..

     Birçok eski oyun ve çizgi filmi piyasa sürmüş şirketler, ürünleri ilk kez piyasaya sürdükleri zaman kendilerine müptela olan oyunculara/izleyicilere dönük yeniden satış yapabilmek için nostalji hamleleri yapıyorlarlar. O zamanlar el kadar bebe olanlar, şimdi iş güç sahibi kocaman insanlar.

     Belki oturup her gün çizgi film izlemeyiz, oyun oynamayız ama hatırımızda yer eden oyun ve çizgi film karakterinin anı ürünlerine para verebiliriz.

     Benim içinse yeniden üretilen ürünlerden ziyade geçmişten bu güne kadar saklayabildiğim şeyler önem taşıyor. Yazının başından bu yana Süper Mario hakkında yazıp duruyorum. Nedir bana Mario’yu yeniden hatırlatan?

     Yıllardır sakladığım Mario disketi elbette! Şimdilerde gençlerin gördüklerinde şaşırdıkları disketlerde sakladığımız oyunlardan… Disketi sakladığımı bile unutmuşum. Bulduğumda define bulmuş gibi sevindim!

     Şimdi bu disket, anılarımın konduğu, gözümün önünde boy veren bir dal gibi. 

Leave a Reply