2016 yılında Şubat ayı öğretmenlik atamaları için tercih yaparken beni tarihsel, kültürel ve insani olarak besleyecek bir şehrin arayışına girdim. Yaşadığım şehre yakın ya da uzak olması fark etmeksizin bir sıralama yaptım. Doğu Karadeniz’den İç Anadolu’ya, Batı Karadeniz’den Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya… Yozgat’tan Hatay’a, Trabzon’dan Mardin’e… Askerliğimin acemi birliğini Kastamonu’da yaptığım için Kastamonu’yu da ilave...
Hafızasını kaybetmeyen, kadîm yapılarıyla, kim bilir kaç insanı yorgun omuzlarında taşımış hüzünlü sokaklarıyla, dünyeviliğe direnen bir şehir Kastamonu. Tarihin her ânına şahitlik etmiş, tarihle yaşıt bir şehir Kastamonu. Ve bu yaşanmışlığını sokaklarıyla, yapılarıyla açıyor insana. Şehir her adımda daha da derinleşiyor… Hafızasını kaybetmeyen, kadîm yapılarıyla, kim bilir kaç insanı yorgun omuzlarında taşımış hüzünlü sokaklarıyla, dünyeviliğe...
Yola çıkıyoruz. Nihayet Karabük’e varıyoruz. Biraz mola veriyoruz yol kenarındaki köyde ve öğle namazını köyün yaşlıları ile kılıp sohbet ediyoruz. Müsaade isteyip, kalkıyoruz az bir zaman sonra… Karabük’ü geçtikten sonra Kastamonu’ya varıyoruz. Direksiyonda Furkan var. Kastamonu yabancı bir şehir değil. Askerliğimi yapmam sebebiyle kendimi Kastamonu’ya oldum olası yakın hissetmişimdir. Kastamonu’da duraklamadan Küre yoluna girdik. Bir...