Kandıra Anadolu Lisesi’ne tayin olduğumda okulu Google’da aratmıştım, bakalım neler yapılmış okulda, diye. Okul etkinliklerinin yanısıra Barış ve İpek ŞEN ailesi çıkmıştı karşıma. Hem de ne çıkmak! İki kızını alıp bisikletle İsviçre’den başlayarak kilometrelerce yol gitmişler. Çadırda konaklamış, bir aile için zor olabileceği düşünülen inanılmaz keyifli bir etkinliğe imza atmışlar. 48 günde 6 ülke gezmişler bisikletle. Bu seyahatte kızların biri 9 yaşında, diğeri ise 17 aylıkmış.
İpek ve Barış hocalarımla bir yıldır beraber çalışıyoruz. Okulda da boş durmuyorlar. Erasmus+ projeleri, il içi bisiklet etkinlikleri, ders içi çalışmalar vs… Okula ve Kandıra’ya bir şeyler katma çabasındalar.
Yıl başından beri ise farklı bir planlama içerisindeydiler. Ellerinde haritalarla rota belirlemeye çalışıyorlardı.
Zannediyorum 50 göl belirlemişlerdi. Arabalarıyla daha önceden belirlenen 50 göle gidecek ve bisikletleriyle göllerin etrafında tur atarak araçlarını bıraktıkları noktaya varacak ve o göle dair bir anı da alarak diğer göle doğru hareket edeceklerdi.
Muhteşem bir iş!
Hepşenler ailesi okullar yaz tatiline çıktıktan sonra yollara düştüler. Şimdilerde kaçıncı göllerini turluyorlar, bilemiyorum ama her gün sosyal medya hesaplarına göz atıyorum.
Kimi hikayelerinde kartpostal gibi bir göl manzarasıyla karşılaşıyorum ama bazı hikayeleri içler acısı manzarayı gözlerimizin önüne seriyor. Göle gitmişler ama göl yok… Yanlış su kullanımının verdiği zararların en büyüğü: göllerin kuruması. Yaşıyoruz ve öyle görünüyor ki yaşamaya devam edeceğiz.
İpek ve Barış’ın suyun izindeki seyahati, önemli bir sorumluluk projesi. Uzak olanı yakından görme imkanı buluyoruz. Göllerimiz kirleniyor. Göller kurumaya yüz tutuyor.
Şen ailesi Kandıra’ya döndüğünde bütün hikayeyi kendilerinden dinleyeceğiz.
Şimdilik özellikle @hepsenler instagram hesabı üzerinden takip etmekle yetiniyoruz.