Çantamda: Nurgaz Ateş Kutusu

Kamp için yahut şöyle bir sabah menemeni, çayı yapmak için doğaya çıktığımda gözüme takılan en kötü şey, yerde yakılmış ateşlerin izleri oluyor. Öyle bir iki yerde de değiller. Biri yakmış, diğeri de az ötesine… Bir diğeri de… Bu böyle gidiyor. Her yer kapkara ateş izi olana kadar devam edecek gibi. Halbuki yapılması gereken şey çok basit. Ya ateşi zeminde yakmamak ya da yerde yakılacaksa bile daha evvel yakılmış bir yeri tercih etmek… Çok mu zor? Değil elbet. Ama bir tercihte bulunuyor insan. Ve yaşadığı yere, nefes aldığı doğaya, ağaçlara, kendisine ekin veren, bunun için vesile kılınan toprağa ihanet etmek, kıymak yönünde kullanıyor tercihini. Yanlış cevabı işaretliyor.

Belki zaman geçse yağmur, kar, rüzgar derken izler silinecek, yara pansuman edilecek ama o kadar sık kıyıyoruz ki yaratılmış güzelliklere, kendisini yenilemeye fırsat bile vermiyoruz.

Sırt çantamdaki eşyaların bir kısmı keyiften, bir kısmı da mecburiyetten geliyor benimle. Çayı ve kahveyi keyfe mi mecburiyete mi dahil etmeliyim, halen emin değilim. Çay, kahve romantizmi değil, yanlış anlamayın. Ama ikisi de ihtiyaç.

Ateş yakacaksam eğer toprakta, daha önce ateş yakılmış bir yeri tercih ediyorum. Ve işim bittikten sonra da yanımda taşıdığım küçük kazma ve küreğimle şöyle bir eşeliyorum zemini. Külleri de çöpe döküyorum. Zor bir iş değil. İnsanın ve hayvanın olduğu kadar, ağacın, toprağın da yaşamına müdahale etmemeli, yaşamın estetiğine zarar vermemeliyiz.


Zeminde ateş yakmaya müsait bir alan yoksa, iki ihtimal daha var. Birincisi mangal, diğeri de ateş kutusu. Mangal ne kadar büyükse, o kadar çok şey sığabilir üzerine. Çayı bir köşesine, tavayı bir köşesine koyabiliriz. Yok, benim işim acele, diyorsak, o zaman da ateş kutuları devreye giriyor. Sırt çantasını bırakın, neredeyse arka cebe bile sığabilecek büyüklükte olan, ateşi zeminden uzak tutan ve toparlayan, paslanmaz, kolayca takıp çıkarılan bir ürün.

Çantamdan ayırmadığım ateş kutusunu Nurgaz’dan almıştım. Başka başka markalar da var muhakkak. Ama Nurgaz, kendisini kamp ekipmanları konusunda geliştirmiş, geliştirmeye de devam eden bir firma. Bu yüzden genelde iki ürün arasında kalınca Nurgaz’ı tercih ediyorum. Ateş kutusunda da öyle oldu.

Sağdan soldan topladığımız çalı-çırpıyla bile bir menemeni yapabiliriz. Koca koca odunlar toplamaya gerek kalmadan. Kurulduğunda 15,5 x 15,5 x 18,5 cm ebatlarında olan, kullanışlı bir kamp arkadaşı.

Aylardır kullanıyorum. Çok göze batmadığı için ateş yakılmasına izin verilmeyen yerlerde de Nurgaz ateş kutusuyla ateş yakılabiliyor. Ormanları kastetmiyorum. Özel işletmelerden bahsediyorum.

Menemen var, çay da. Daha ne olsun 🙂

Related Posts

1 Response

Leave a Reply

My New Stories